Yarım Portakal
Aynı duraktan otobüse bindik Suriyeli bir baba kız ile. Kızın elinde muhtemelen birisi tarafından verilmiş bir paket pizza ve küçük bir poşette yiyecekler vardı. Durakta iken kızın bir dilim pizza yediğini görmüştüm. Kız yaklaşık 10 yaşları civarında esmer bir çocuk babası ise yaşı hayli ilerlemiş belkide yaşadıklarından dolayı çökmüş bir adamcağızdı. Dilenmediklerini her hallerinden anlayabilmeniz mümkündü. Otobüse binince kız kalan pizza dilimini babasına uzattı. Muhtemelen pizzayı veren kişide kalanını kıza vermişti. Babası tekrar ona geri verdi sen ye diye. Kız yine babasına uzattı ben pizza sevmiyorum dedi babasına. Tek tük arapçam ile anlayabiliyordum aralarındaki diyaloğu. Baba ancak bundan sonra yemeye başladı kalan o bir dilim pizzayı. Kız sordu baba nasıl tadı beğendin mi güzel mi? Baba başını salladı güzel dercesine.
Otobüsü amcanın yediği pizzanın sucuk kokusu öyle bir sardı ki, yanında ki bayanlar oldukça rahatsız oldular. Ama o kimseyi umursamadı kalan dilimini yedi ve kızıyla gülüşerek sohbet etmeye devam etti.
Sonra kız poşetinden bir tane portakal çıkarıp babasına uzattı. Babası mandalina soyar gibi soydu portakalı ve ikiye bölüp yarısını kızına uzattı. Ön taraftan bir yer boşalınca durumdan hayli rahatsız olan müslüman bir bayan adamın karşısındaki koltuktan kalkıp ön tarafa geçerek yerini değiştirdi. Müslüman diyorum çünkü oldukça güzel bir şekilde örtünmüştü. Kalkması iyide oldu aslında kız babasının karşına oturdu ve gülüşerek portakallarını yemeğe devam ettiler.
Aralarında ki diyaloğa hayran kaldım öyle mutlulardı ki!
Mutlu olmak için illa iyi bir hayat yada çok paraya ihtiyaç yoktu aslında. Savaştan kaçmışlar, yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlar ama umutlarını kaybetmemişlerdi. Onları dışlayan bir otobüs dolusu insanın bakışları altında birlikte oldukları için, paylaşabilecekleri yiyecekleri olduğu için mutluydular.
Baba evladı yanında olduğu için mutlu, kızda bunca olumsuzluğa rağmen babası dağ gibi arkasında durduğu için huzur ve güven içinde idi.
Zalimler memleketleri istila edebilir, insanları sürgün edebilirler. Mazlumlar gittikleri memleketlerde hor görülüp dışlanabilirler. Ama bu şekilde zulümlerle insanların umutlarını yıkamaz yada ellerinden alamazlar. Kişi ümidini kendi kaybetmedikten sonra dünya üzerinde bunu yıkabilecek hiçbir güç yoktur.
Hayata baktığımız pencere çok önemlidir aslında.olmayanla değil olanla mutlu olabilir insan. Ya MUTLULUK yarım bir portakal tadındaysa!!!
Son yorumlar